Yüzyıllardır insan oğlu bedenini ve ruhunu sağlıklı kılma amacı ile, çeşitli arayışlar içinde bulunmuştur. Doğadan ve şifalı sulardan yararlanılarak hastalıklara çareler aranmış ve en önemlisi beden sağlığını korumak adına birçok Tedavi ve Terapi yöntemleri geliştirilmiştir.
MÖ 340 yılına kadar dayanan terapi yöntemleri bulunmaktadır. Yunanlı Ünlü fizikçi,filozof, biyolog Aristotales yaptığı çalışmalar sonucunda, bedenin sağlığını yitirmemesi için düzenli ve bitki ağırlıklı beslenilmesini ,şifalı sularla yıkanılmasını , ılık saf yağlar ile beden ovulmasını önermiştir. Bu dönemde yine büyük Senatoryumlar şifa arayanlara hizmet vermiştir.
Mö 2670 'li yıllarda Çinli hekimler ve alimler, insan vücudunun işleyişi ve sistemini incelemişler ve bunun üzerine vücudun belirli noktalarına basınç yapıldığında tedavi ve iyileşme sağlayan Akupuntur ve Refleksolojiyi geliştirmişlerdir. Uzakdoğu ve Hindistanda yine kendi alanlarında Terapi Ve Tedavi yöntemleri geliştirmişleridir. Ayurveda ve Tayland masajları bunlardan bazılarıdır.
Orta Asya ve Orta Doğu’da insanların sağlıklarını geri kazanmaları ve bedenlerini zinde ve sağlıklı tutmaları için bitki özlerinden ve yağlarından yararlanılarak, tedavi yöntemleri uygulanırdı. O dönemlerde Lokman Hekimler halk sağlığını korumayı buşekilde sağlarlardı. Avrupa sağlık alanında önemli gelişmeler kaydetmiştir. 1400 'lü yıllarda Leonardo di Davinci mekanik, geometri, resim' in yanı sıra , kadavra incelemeleri yapmış , sağlık alanında hastalıkların teşhisi açısından çok önemli ilklere imza atmıştır. Avrupada, tıbbın gelişmesine paralel olarak Alternatif Tedavi yöntemleri de kullanılmıştır.
1200 'lü Dönemlerde Altay Türkleri Lokman Hekimlik alanında, kendilerini oldukça geliştirmişlerdi. Osmanlı Devletinin kurulmasından günümüze kadar olan dönemde Lokman Hekimlik ve Doğal Tedavi ve Terapi yöntemleri geliştirilmiş. Şifalı sulardan yararlanılmış , bu dönemde özellikle Türk Hamamı, bakımları sağlık ve zindelik vermeye devam etmiştir.
1500 'lü yıllarda Amerikan yerlileri olarak bilinen Kızıldereliler , kişinin ruhu ve bedeninin birbiri ile denge içinde olması gerektiğinin, ikisinden birinin hasta ve yorgun olduğu durumda, kişinin tam anlamı ile sağlıklı sayılamayacağını benimsemişlerdir.Bu nedenle , düzenli Ruh Arınma Törenleri yapmışlar ,toplu olarak ayinlerde bulunmuşlardır. Yaradana, verdiklerinden dolayı şükranlarını sunmuşlardır. Bu törenlerden biri ise şöyledir. Çadırların içinde sıcak taşlar ile dizilmiş ve üzerinde taze otlar ve defne yapraklarının bekletildiği ocakların etrafında toplanırlardı. Sıcak ile birlikte, bitkilerden çıkan aromatik kokular ile terlerlerdi. Bu bir ayin çeşidi idi ve ayin sonunda atılan ter ile birlikte ruhlarının kötülüklerden arındığını ve bedenlerinin şifa bulduklarına inanırlardı. Günümüzde kullanılan Saunalar bu yöntemin moderleşmiş halidir.
İnsanlık, nesilden nesile öğrendikleri ve deneyimledikleri, Terapi ve Tedavi yöntemlerini günümüze taşımıştır. Bu gün Latincedece " Suyla gelen sağlık " anlamında gelen SPA bedenin ve ruhun sağlık ve zindelik kazanmasına yönelik, tüm zamanların öğretilerini ve terapi yöntemlerini kullanarak hizmet vermektedir.